Niğde’nin Bor ilçesinde yaşayan Dağhan Demirörs (60), aile mesleği olan çancılığı dört kuşaktır sürdürüyor.
6 yaşından itibaren ailesinin yanında çan yapmaya başlayan Demirörs, mesleğin son temsilcilerinden biri olduğunu belirterek, çancılığın hem zahmetli hem de yıpratıcı bir iş olduğunu söyledi. Hayvancılıkla uğraşanların hâlâ çan satın aldığını belirten Demirörs, ilginin her geçen yıl azalmasına rağmen az da olsa taleplerin sürdüğünü dile getirdi.
Demirörs, aile geleneğini yaşatmaya kararlı olduğunu ifade ederek, “Çocuk yaşta dedemin ve babamın iş yerinde çancılık mesleğine ilk adımlarımı attım. Şimdi eski yoğunluk yok ama çan, özellikle çobanlar için hâlâ vazgeçilmez. 4’üncü kuşak olarak aile geleneğini sürdürüyorum” dedi.
“Beğenmediğim Çanı Satmıyorum”
Çan yapım sürecine ilişkin detayları paylaşan Demirörs, sacın kalınlığı ve büyüklüğünün belirlenmesinden başlayarak şablonla kesim, ocakta dövme, birleştirme, bakır kaplama, temizlik ve akort işlemlerinin büyük titizlikle yapıldığını söyledi.
Demirörs, yaptığı her çanı önce kendi onayından geçirdiğini vurgulayarak,
“Her çanı önce kendim beğeniyorum, eğer beğenirsem satıyorum, beğenmezsem satışa sunmuyorum. Çancılık kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında. İş çok zahmetli, gözlerde ve kollarda yıpranmalar oluyor, sürekli ayakta çalışıyoruz. Çocuklarımın yanında yetişmesini isterim ama işin zorlukları büyük,”
diye konuştu.