Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Uzmandan Uyarı: “Vitamin Takviyeleri Gereksiz Kullanıldığında Fayda Değil Zarar Getiriyor”

VM Medical Park Maltepe Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Aytan

VM Medical Park Maltepe Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Aytan Gulmammadova, son yıllarda yaygınlaşan bilinçsiz vitamin ve mineral kullanımıyla ilgili önemli uyarılarda bulundu. Gulmammadova, “Gereksiz yere kullanılan, kan düzeyi ölçülmeden başlanan takviyeler vücuda fayda değil, zarar getiriyor. Vitaminler destek değil, biyolojik olarak aktif maddelerdir. Doktor önerisi olmadan uzun süreli kullanımları destek olmaktan çıkıp zarara dönüşebilir” dedi.

“Vitamin Kullanımı Bir Alışkanlığa Dönüştü”

Modern yaşam temposu, stres, dengesiz beslenme ve uykusuzluk gibi etkenlerin birçok kişiyi “takviye kullanmalıyım” düşüncesine yönlendirdiğini belirten Uzm. Dr. Gulmammadova, “Artık vitamin kullanmak bir ihtiyaçtan çok bir alışkanlığa dönüştü. Oysa asıl mesele, kişinin gerçekten eksikliği olup olmadığını bilmektir. Kan düzeyi ölçülmeden başlanan takviyeler çoğu zaman faydadan çok zarara yol açabilir” ifadelerini kullandı.

“Fazla Vitamin Sağlık Riskleri Oluşturabilir”

Vitaminlerin doğru dozda alındığında vücuda destek olduğunu ancak bilinçsiz kullanımın ciddi riskler taşıdığını belirten Gulmammadova, özellikle yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E, K) vücutta biriktiğini hatırlattı.
“Fazla D vitamini kandaki kalsiyumu artırarak böbrek taşı, kalp ritim bozukluğu ve damar sertliğine neden olabilir. A vitamini fazlalığı karaciğerde toksik etki yapabilir. E vitamini kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte alındığında kanama riskini yükseltir. Demirin gereksiz alınması karaciğer ve kalpte birikerek fonksiyon bozukluklarına yol açabilir” dedi.

“Belirtiler Vitamin Eksikliğine İşaret Etmeyebilir”

Halsizlik, saç dökülmesi, tırnak kırılması, kas krampları ve sık enfeksiyon gibi belirtilerin vitamin eksikliğine işaret edebileceğini belirten Gulmammadova, “Bu belirtiler tek başına eksiklik göstergesi değildir. Kan tahlili yapılmadan sadece şikâyetlere bakarak takviye başlamak doğru değildir” uyarısında bulundu.

“Tanı İçin Kan Testleri En Güvenilir Yöntemdir”

Vitamin eksikliğinin doğru şekilde tespit edilebilmesi için kan testlerinin şart olduğunu söyleyen Gulmammadova, “Bazı vitaminler hücre içinde görev yaptığından kanda net ölçüm vermez. Bu durumda kişinin beslenme öyküsü ve klinik değerlendirme tanıda belirleyici olur” diye konuştu.

“Dengeli Beslenme En Güçlü Takviyedir”

Vitamin desteği yerine doğal beslenmenin çoğu zaman yeterli olduğunu vurgulayan Gulmammadova, “Kırmızı-beyaz et, süt ürünleri, sebze, meyve, tahıl ve bakliyat gibi çeşitli besinler günlük ihtiyacın büyük kısmını karşılar. Bağışıklığı güçlendirmek için vitamin almak şart değildir. Yeterli uyku, düzenli egzersiz ve stres kontrolü de bağışıklık için en az vitamin kadar önemlidir” dedi.

“Takviyeler Kişiye Özel Planlanmalı”

Bazı özel gruplarda vitamin desteğinin gerekli olabileceğini belirten Gulmammadova, “Çocuklar, hamileler, yaşlılar, kronik hastalar ve vegan bireylerde takviye planlaması hekim kontrolünde yapılmalıdır. Gebelikte folik asit, çocuklarda D vitamini, yaşlılarda B12 veya D vitamini gerekebilir. Ancak doz ve süre mutlaka kişiye özel olmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Rastgele Kullanım Dengeyi Bozar”

Vitaminlerin rastgele kullanımının karaciğer ve böbreklere yük bindirdiğini vurgulayan Gulmammadova, “Gereksiz yere alınan her takviye, vücut dengesini bozar. En doğru yaklaşım, kişisel ihtiyacın laboratuvar sonuçlarıyla belirlenmesi ve hekim önerisiyle hareket edilmesidir. Unutmayın, iyi planlanmış bir tabak çoğu zaman en güçlü takviyedir” dedi.