Nöbetçi Eczaneler
Hatay’ın İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı ve İklim Değişikliği Etkileri Uzmanı Prof. Dr. Abdulla Sakallı, Doğu Akdeniz bölgesinde iklim değişikliğine bağlı olarak sert hava olaylarının artacağı uyarısında bulundu. Sakallı, “Yaptığımız modellemelere göre 2100 yılına kadar Doğu Akdeniz’de hava sıcaklığı 8,5 derece artacak. Hortum sayıları, dolu yağışları ve sıcaklık farkları her yıl daha da şiddetlenecek.” dedi.
“Bir Saatte İki Aylık Yağış Düşüyor”
İskenderun ve çevresinde 30 yıllık hava verilerini analiz ettiklerini belirten Prof. Dr. Sakallı, “Son yıllarda bir ayda düşecek yağışın bir saatte görüldüğü olaylar yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Antakya ve Payas’ta, ardından Dörtyol ve Erzin’de benzer durumlar yaşandı. Hava hadiseleri giderek sertleşiyor; daha iri dolular ve sık hortumlar görülüyor. Önümüzdeki yıllarda bu olayların sayısı ve etkisi daha da artacak.” ifadelerini kullandı.
“Gün İçinde 20 Dereceye Varan Sıcaklık Farkları Olacak”
Doğu Akdeniz’de deniz suyu sıcaklığının yükselmesinin hava sirkülasyonlarını etkilediğini belirten Sakallı, “Gün içinde 10 derece olan hava sıcaklığı ertesi gün 20 dereceye çıkabiliyor. Eksi 5 derecelerden 15-20 derecelere kadar ani değişimler yaşanacak. Bu durum, kısa süreli ama çok şiddetli sıcaklık düşüşlerine yol açacak. Geçen yıl Erzin’de yaşanan don olayının benzerini, hatta daha şiddetlisini bu kış da görebiliriz.” dedi.
“İklim Yumuşatma Planı Şart”
Yerel yönetimlerin ani ve sert yağışlara karşı altyapılarını güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sakallı, “Kısa, orta ve uzun vadeli iklim öncelikli eylem planları hazırlanmalı. Yeşil alanlar artırılmalı, drenaj sistemleri geliştirilip su toplama havzaları genişletilmeli. Şehirlerde geçirgenliği yüksek asfalt sistemleri kullanılmalı. Avrupa bu geçişi başlattı, bizim de buna ayak uydurmamız gerekiyor.” dedi.
“Çiftçiler İklime Uygun Ürünlere Yönelmeli”
Çiftçilerin değişen iklim koşullarına uyum sağlaması gerektiğini belirten Sakallı, “Artan sıcaklıklarla birlikte tropik meyve ve bitki türlerine uygun bir ortam oluşuyor. Vahşi sulama yerine damlama sistemine geçilmeli, toprak örtüsü korunmalı. Toprağın su tutma kapasitesi artırılmadıkça, kuraklık ve verim kaybı kaçınılmaz olur.” ifadelerini kullandı.