Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Meme Kanseri Vakaları Artıyor: Uzmanlardan Beslenme ve Farkındalık Uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) verilerine göre, kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri vakaları dünya nüfusuyla birlikte artış gösteriyor. Medicana Sağlık Grubu Medikal Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Nalan Akgül Babacan, obeziteye yol açan beslenme alışkanlıklarının meme kanseri riskini artırdığını belirterek, Akdeniz tipi beslenmenin koruyucu etkisine dikkat çekti.

Her 8 Kadından 1’i Meme Kanserine Yakalanıyor

Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nalan Akgül Babacan, günümüzde her 8 kadından 1’inde meme kanseri görülebildiğini söyledi. Babacan, “Menopoz sonrası kadınlarda daha sık gözlenmekle birlikte, genç yaşta tanı alan kadınların sayısı da azımsanamayacak düzeydedir; vakaların yaklaşık yüzde 16’sı 50 yaşın altındadır. Bunun ötesinde, 2012’den beri her yıl hastalığın insidansında yüzde 1’lik bir artış olduğu bildirilmiştir. Bu artışın nedenleri arasında erken tanı olanaklarının gelişmesi, yaşam tarzı değişiklikleri, obezite ve endokrin bozucu kimyasallara maruziyet yer almaktadır” dedi.

Meme Kanseri Diğer Kanserlerle İlişkili Olabiliyor

Meme kanserinin bazı genetik mutasyonlarla başka kanserlerle bağlantılı olabileceğini belirten Doç. Dr. Babacan, “Hem genetik hem de epigenetik düzeyde bazı kanserler birbiriyle bağlantılı olabilir. Örneğin, BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonlarını taşıyan bireylerde meme kanseriyle birlikte over, pankreas ve prostat kanseri riski de artmaktadır. TP53 gibi tümör baskılayıcı genlerdeki mutasyonlar ise beyin tümörleri, sarkomlar ve lösemilerle ilişkili olabilir. Ailesinde kolon, over veya meme kanseri öyküsü bulunan bireylerde ailesel kanser sendromları göz önünde bulundurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Kötü Beslenme Alışkanlıkları Riski Artırıyor

Doç. Dr. Babacan, beslenme şeklinin meme kanseri riskinde belirleyici bir faktör olduğuna dikkat çekerek, “Yüksek glisemik indeksli gıdalar, işlenmiş et ürünleri, aşırı hayvansal yağ, şekerli ve gazlı içecekler ile obeziteye yol açan beslenme alışkanlıkları meme kanseri riskini artırmaktadır. Yağ dokusu menopoz sonrası östrojenin ana kaynağıdır ve bu da hormon pozitif meme kanserleri için risk faktörüdür. Akdeniz tipi diyet, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme, zeytinyağı kullanımı ve rafine karbonhidrattan uzak durmak koruyucu olabilir” dedi.

Farkındalık ve Önleyici Tedbirler Hayat Kurtarıyor

Meme kanserinde erken tanının önemini vurgulayan Doç. Dr. Babacan, “Erken tanı hayat kurtarır, ancak risk faktörlerinin önlenmesi de en az tedavi kadar değerlidir. Bu nedenle toplumda farkındalık oluşturmak, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarını teşvik etmek büyük önem taşır. Her kadının 40 yaş sonrası düzenli mamografi ve ultrason yaptırması, aile öyküsü varsa genetik danışmanlık alması gerekmektedir. Ayrıca beden kitle indeksini korumak, düzenli egzersiz yapmak, kırmızı et, rafine şeker ve hazır gıdaları sınırlamak, alkol ve sigaradan uzak durmak koruyucu etki sağlar. Şüpheli kitlelerde gecikmeden doktora başvurmak da hayati öneme sahiptir” diye konuştu.