İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin üzerinden 5 yıl geçti. 30 Ekim 2020’de yaşanan felakette 117 kişi hayatını kaybetmiş, 1034 kişi yaralanmıştı. Depremde en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı’nda yakınlarını kaybedenler, 5’inci yılda da adalet çağrısını yineledi.
Rıza Bey Apartmanı Davası Sürüyor
Depremde 8 katlı Rıza Bey Apartmanı yıkılırken 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi yaralandı. Hazırlanan bilirkişi raporlarında, binaların projelendirme eksiklikleri, malzeme yetersizlikleri, işçilik hataları ve denetim zafiyetleri nedeniyle çöktüğü vurgulandı.
Depremle ilgili davaların bir kısmında karar çıkarken, 20 sanığın yargılandığı Rıza Bey Apartmanı davası sürüyor.
“Bu Dosyada Verilecek Karar Emsal Olacak”
Depremde çocukları Feda ve Diren, yeğenleri Lena ve Vera ile annesi Arife Yücel’i kaybeden Hüseyin Bilgin Yücel, adaletin yerini bulmasını istedi:
“Bizim için artık zaman durdu. Çocuklarımızın yokluğuna alışmak mümkün değil. Her yıl aynı acıyla uyanıyoruz. Bu dosyada binanın yapımında görev alan taşeronlar, güçlendirmeyi yapan firmalar, rapor düzenleyen belediye çalışanları ve kat malikleri sanık olarak yargılanıyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı çok kapsamlı bir soruşturma yürüttü. Bu dosyada verilecek kararın emsal teşkil edeceğini düşünüyoruz. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz.”
“Çocuklarımı Katledenlerin Ceza Aldığını Görmeden Ölmek İstemiyorum”
Eşi Emine Yücel ise beş yıldır acılarının hiç dinmediğini belirterek, “Her dakika çocuklarımızı anıyoruz. Onların anısını yaşatmak için ayaktayız. Çocuklarımızın katillerinin bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Onların ceza aldığını görmeden ölmek istemiyorum,” dedi.
“Bu Acının Tarifi Yok”
Rıza Bey Apartmanı’nda bulunan diş polikliniğinde hayatını kaybeden Zarife Doğan’ın babası Kamil Doğan da duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Acımız azalmadı, aksine arttı. Evlat acısının tarifi yok. Yüce yargının sanıklara en ağır cezayı vererek bu acıyı dindireceğine inanıyoruz. Bu cezalar verilmeli ki başka aileler aynı acıyı yaşamasın. Beş yıl bize beş asır gibi geçti. Allah kimseye yaşatmasın.”
