Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Fatih’te 4 Katlı Binanın Duvarı Çöktü, 1232 Yılına Ait Mezar Taşı Bulundu

İstanbul’un Fatih ilçesinde, 4 katlı bir binanın bahçe duvarının çökmesi

İstanbul’un Fatih ilçesinde, 4 katlı bir binanın bahçe duvarının çökmesi sonucu 1232 yılına ait olduğu değerlendirilen bir mezar taşı ortaya çıktı. Tarihçi İlknur Bektaş, bölgenin tarihi bir yerleşim alanı olduğunu belirterek, “Burada bir mezar taşı bulunuyorsa, daha fazlası da olabilir” dedi.

Çöken Duvarın Altından Tarihi Mezar Taşı Çıktı

Olay, 26 Şubat’ta Akşemsettin Mahallesi’nde meydana geldi. Gece saat 01.00 sıralarında, 4 katlı binanın arka bahçesindeki duvar aniden çöktü. Gürültüyü duyan bina sakinleri korkuyla dışarı çıktı ve durumu belediye ekiplerine bildirdi.

Ekiplerin yaptığı incelemede, molozların arasında 1232 yılına ait olduğu düşünülen bir mezar taşı bulundu. Mezar taşı, detaylı inceleme yapılmak üzere belediye ekipleri tarafından alındı.

Bina Sakini: “Duvar Çöktü, Ertesi Gün Mezar Taşını Gördük”

Bina sakinlerinden Halit Özpar, olay anını şu sözlerle anlattı:
“Gece büyük bir ses duyduk, dışarı çıktık ama karanlıkta bir şey göremedik. Ertesi gün baktığımızda, çöken duvarın altında bir mezar taşı olduğunu fark ettik. Belediye ekiplerine haber verdik, gelip taşı aldılar ama sonrasında bir gelişme olup olmadığını bilmiyoruz.”

Tarihçi Bektaş: “Burada Daha Fazla Mezar Olabilir”

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Tarihçi Araştırmacı-Yazar İlknur Bektaş, Fatih’in tarihi bir yerleşim yeri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Fatih Sultan Mehmet döneminde bu bölge yerleşim alanı olarak kullanılmış, daha sonra 2. Beyazıt zamanında vakıf olarak tescil edilmiştir. Mezar taşında ‘Hasan Usta’nın oğlu Muhammed Şakir ruhuna Fatiha’ yazıyor. Kişinin kahveci olduğu belirtilmiş. Üzerindeki rakamlar 1232 yılına işaret ediyor.”

Bektaş, bölgede daha fazla mezar bulunabileceğini ve bu alanın geçmişte bir mezarlık olarak kullanılmış olabileceğini belirtti. Ayrıca, 1957-58 yıllarında Adnan Menderes döneminde yapılan büyük yapılaşmalar sırasında bu tür tarihi eserlerin yer değiştirmiş olabileceğine de dikkat çekti.