Nöbetçi Eczaneler
Erzurum’da 1959 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi Basımevi, Hurufat Atatürk Üniversitesi Baskı Müzesi adıyla yeniden düzenlenerek ziyaretçilerin hizmetine açıldı. Müze, 80 yıllık baskı makineleri ve binlerce hurufatı (metal harf) barındırıyor.
Tarihi Basımevinin Dönüşümü
Atatürk Üniversitesi, akademisyenlerin kitap, dergi, broşür ve fakülte evraklarının basımı için 1959 yılında dönemin en ileri teknolojiye sahip makineleriyle bir basımevi kurdu. Yarım asır boyunca hizmet veren basımevi, teknolojik gelişmeler nedeniyle 2010 yılında kapatıldı.
Matbaa makineleri Prof. Dr. Fuat Sezgin Kütüphanesi bünyesinde muhafaza edilirken, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Ferruh Haşıloğlu’nun öncülüğünde müzeye dönüştürülmesi için çalışmalar başlatıldı. Üniversite yönetiminin desteğiyle 700 metrekarelik alan üzerine kurulan müze, sergi ve matbaa bölümlerinden oluşuyor.
Grafik Tasarım ve Tipografi Meraklılarına Özel
Hurufat Atatürk Üniversitesi Baskı Müzesi, yazı ve baskı tarihini koruma, araştırma ve gelecek nesillere aktarma amacı taşıyor. Müze, özellikle grafik tasarım, tipografi ve baskı teknolojileri üzerine yoğunlaşıyor. Ziyaretçiler, eski baskı makinelerinden matbaa aletlerine kadar birçok eseri inceleyerek yazının sanat dünyasındaki rolünü keşfetme ve baskı tekniklerini yaşayarak öğrenme fırsatı buluyor.
“Türkiye’nin En Büyük Baskı Müzesi”
Doç. Dr. Mehmet Ferruh Haşıloğlu, müzenin Türkiye’de büyüklüğü ve makine çeşitliliği açısından en önemli müzelerden biri olduğunu belirtti. Haşıloğlu, “Bu tür müzeler Avrupa’da prestijli müzeler olarak öne çıkıyor. Biz de Erzurum’a ve Türkiye’ye yakışan bir müze hazırladık. 2020’de başladığımız çalışmayı pandeminin geciktirmesine rağmen tamamladık” dedi.
Müzede 1940-1950’li yıllardan kalma baskı makineleri, kurşun harf grupları ve özel semboller sergileniyor. Haşıloğlu, müzede Türkçe harflerin yanı sıra Arapça karakterler, matematik sembolleri ve diğer nadir hurufat koleksiyonlarının da bulunduğunu vurguladı.