Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’li Atalar: “Kültür Kurumlarını Siyasi Sadakatle Değil, Sanatsal Liyakatle Yönetin”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar’dan Kültür Politikalarına Eleştiri

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar’dan Kültür Politikalarına Eleştiri

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, “Kültür kurumlarını siyasi sadakatle değil, sanatsal liyakatle yönetin. Devlet Tiyatroları’nı bir siyasi parti sahnesine, konservatuvarları bir sessizlik alanına çevirmeyin” dedi.

“Devlet Tiyatroları Cumhuriyet’in Aydınlanma Sahnesidir”

Atalar, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikcioğlu ile birlikte CHP Genel Merkezi’nde kültür politikalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Devlet Tiyatroları’nın yalnızca bir sanat kurumu olmadığını belirten Atalar, “Bu kurum, Cumhuriyet’in bir aydınlanma sahnesidir. 5441 sayılı Kanun’un 1’inci maddesi uyarınca görevi; yerli ve yabancı eserlerle halkın genel eğitimini, dilini ve kültürünü yükseltmektir. Aynı yasa, kurumun sanatsal faaliyetlerinde özerk bir yapıya sahip olmasını da güvence altına alır. Bu özerklik, sanatın siyasal baskılardan korunması ve estetik ölçütlerin idari takdirin önüne geçmesi için vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı.

Atalar, Devlet Tiyatroları’nın misyonunun yalnızca oyun sahnelemekle sınırlı olmadığını vurgulayarak, “Bu kurum, Cumhuriyet’in kültür felsefesini özgür sanat ilkesiyle yaşatmak ve halka taşımakla yükümlüdür” dedi.

“Sanata Erişim Yurttaşlık Hakkıdır”

Kültürün toplumun tüm kesimlerine ait bir hak olduğuna dikkat çeken Atalar, “Sanata erişim bir lüks değil, yurttaşlık hakkıdır. Rene Maheu’nun 1948 İnsan Hakları Bildirgesi’ne dayandırdığı ‘kültür hakkı’ kavramı tam da bunu söyler. Her birey, toplumun kültürel yaşamına özgürce katılma hakkına sahiptir” dedi.

Atalar, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bu hakkı kısıtlayan her karar, yalnızca sanatçıya değil, demokrasinin özüne müdahaledir. Kültür kurumlarını siyasi sadakatle değil, sanatsal liyakatle yönetin. Cumhuriyet’in kültür damarlarıyla oynamak, toplumun düşünme yetisini kesmektir. Bizim mücadelemiz, yeni bir düzen kurmak için değil; Cumhuriyet’in emanetini ehline teslim etmek içindir.”