İstanbul’daki 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından açıklamalarda bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini ve bunun artık bir milli güvenlik meselesi olduğunu vurguladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Bakan Kurum, İstanbul’un giderek sıkıştığını ve yapı stokunun yenilenmesinin artık ertelenemeyecek bir zorunluluk haline geldiğini söyledi. “İstanbul depremi, herhangi bir afet değil; Türkiye’nin bağımsızlığını dahi etkileyecek bir milli güvenlik meselesidir,” diyen Kurum, seferberlik çağrısında bulundu.
Depremin ardından Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında tüm kurum ve kuruluşların koordineli şekilde çalıştığını belirten Kurum, AFAD ile birlikte sahaya indiklerini ve hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. İstanbul, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova’da toplam bin 756 hasar ihbarı alındığını aktaran Kurum, bu ihbarların yüzde 80’inin İstanbul Avrupa Yakası’ndan geldiğini, en yoğun başvurunun Avcılar, Esenler ve Bahçelievler ilçelerinden yapıldığını kaydetti.
Yapılan ilk incelemelerde, 1.467 ihbarda herhangi bir yapı hasarı tespit edilmediğini açıklayan Kurum, şu ana kadar yalnızca 83 binanın az hasarlı olduğu belirlendiğini söyledi. İstanbul’un 39 ilçesi ve 963 mahallesinde eş zamanlı olarak devam eden saha çalışmalarında ekip sayısının her geçen gün arttığını belirtti.
Kamu binaları ve öğrenci yurtlarının da denetlendiğini belirten Bakan Kurum, bu süreçte elde edilen tüm verilerin “İstanbul Risk Tespit Raporu”nun güncellenmesinde kullanılacağını ve bu raporun, dönüşüm projeleri için bilimsel bir zemin oluşturacağını söyledi. İlçe ilçe, mahalle mahalle analiz yapılacağını ve özellikle zemin kaynaklı risklerin detaylı olarak değerlendirileceğini vurguladı.
İstanbul’un deprem dönüşümünde acil müdahale gerektiren bir konumda olduğunu yineleyen Kurum, 2012 yılından bu yana sürdürülen çalışmaların önemine dikkat çekerek, “Bir saniye bile kaybedecek zamanımız yok. Dönüşümü yapmazsak, İstanbul’un geleceği tehdit altındadır,” dedi.
“Bugün şükür ki can kaybı yaşamadık. Ancak bu deprem bizim için bir uyarıdır. Bahane üretmeden, ‘ama’ demeden, ‘fakat’ demeden, hep birlikte el ele verip İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayana dek mücadele etmek zorundayız,” diyerek sözlerini tamamladı.