Adana’da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz Uçar, biberiye, kekik ve adaçayı gibi bitkisel yağları kullanarak kimyasal katkı maddeleri içermeyen nanoteknolojik bir gıda koruma sistemi geliştirdi. TÜBİTAK destekli proje kapsamında yürütülen çalışmada, bu doğal bileşenlerle özellikle balık ürünleri, et ve köfte gibi kolay bozulabilir gıdaların raf ömrünün sentetik katkılar olmadan uzatılabileceği ortaya konuldu.
Bitkisel Yağlarla Nanoemülsiyon Formülü Geliştirildi
Doç. Dr. Uçar, laboratuvar ortamında biberiye, kekik ve adaçayı gibi yağlardan nanoemülsiyon formülasyonları geliştirerek gıdalarda doğal koruyucu yöntemler üzerinde çalıştıklarını belirtti. Uçar, “Bu çalışmayla sentetik katkı maddelerine alternatif bir yaklaşım ortaya koyduk” dedi.
Uçar, nanoemülsiyonların klasik emülsiyonlara göre çok daha küçük damlacık boyutuna sahip olduğunu belirterek, bu sayede bakterilere karşı etkinliğin arttığını vurguladı. “Bu yağları daldırma yöntemiyle gıdaların üzerine uyguladık ve ince bir biyofilm tabakası oluşturduk. Laboratuvar testlerinde bu bileşenlerin gıda kaynaklı patojen bakterilere karşı antimikrobiyal etki gösterdiğini ve bakteriyel gelişimi baskıladığını tespit ettik” ifadelerini kullandı.
Gıdanın Tat, Koku ve Görünümünü Korumayı Başardı
Doç. Dr. Yılmaz Uçar, nanoteknolojiyle geliştirilen doğal koruma sisteminin gıdanın tadı, kokusu ve görünümünü değiştirmediğini belirtti. “Nanoteknoloji, bitkisel bileşenlerin etkisini artırarak daha uzun süre güvenli saklama imkânı sağlıyor. Ayrıca bu yöntem, kanserojen olabilecek kimyasal koruyucuların kullanımını azaltarak tüketici sağlığını koruma ve gıda israfını önleme açısından da büyük önem taşıyor” dedi.
Uçar, ilerleyen dönemde tamamen doğal ve nanoteknoloji destekli koruma sistemlerinin ticarileştirilmesinin hedeflendiğini söyledi.



