Urartu Kralı 2’nci Rusa tarafından 2700 yıl önce inşa edilen Ayanis Kalesi’nde süren kazı çalışmaları, tarihin derinliklerinden ilginç buluntular ortaya koyuyor. Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı, kalede 2 yıl önce bulunan insan iskeletinin büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kafatasında karbonlaşmış beyin dokusu parçalarının da tespit edilmesi, buluntuyu daha da değerli kılıyor.
Urartu’nun Son Büyük Yerleşimi: Ayanis Kalesi
Van Gölü’ne hakim bir tepeye kurulu olan Ayanis Kalesi, süslemeleri ve mimari yapısıyla Urartular’a ait önemli bilgiler sunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle 38 yıldır süren kazı çalışmaları, Urartu arkeolojisinin en uzun soluklu kazısı olma özelliği taşıyor. Prof. Dr. Işıklı, Ayanis’in Urartu’nun son büyük ve görkemli yerleşimi olduğunu belirtti. Kalenin çok izole ve korunaklı bir konumda olduğunu, Urartu krallığının sanat ve teknoloji açısından en önemli birikimlerinin burada toplandığını ifade etti.
İlk Urartu Yazıtları ve Kalıntılar
Ayanis Kalesi’nin sadece bir kale değil, aynı zamanda bir kent olarak tanımlandığını vurgulayan Prof. Dr. Işıklı, milattan önce 9’uncu yüzyılda yazılı gelenekle tanışan bölge halkı için bu kalıntıların çok önemli olduğunu belirtti. Urartu diline ait ilk yazıtların burada bulunduğu ve bu yazıtlarla birlikte bölgenin coğrafyası, nehir ve kent isimleri gibi bilgilerin ortaya çıkmaya başladığı ifade edildi.
Dünyada Nadir Görülen Beyin Doku Keşfi
Prof. Dr. Işıklı, 2 yıl önceki kazılarda bulunan insan iskeletinin Urartu soylularına ait olduğunu ve kafatasında bulunan karbonlaşmış beyin dokusu parçalarının dünyada nadiren rastlanan bir buluntu olduğunu belirtti. Bu durumun, bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattığını ve Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde DNA analizlerinin yapıldığını söyledi. Elde edilecek sonuçların Urartu soylularının genetik kökenlerine dair önemli bilgiler sağlayabileceği vurgulandı.
Koruma Projeleri ile Ziyaretçi Sayısında Artış Bekleniyor
Prof. Dr. Işıklı, Ayanis Kalesi’nde yürütülen koruma projeleriyle tapınak alanının gezilebilir bölüm oranının yüzde 75’e çıkarılmasını hedeflediklerini ve daha fazla ziyaretçi çekmeyi planladıklarını belirtti. Ayrıca, kerpiç yapıların korunarak ziyaretçilere daha fazla bilgi sunulmasının sağlanacağını ifade etti.